top of page

Anadolu’dan Dünya’ya açılanlar

Yerelde doÄŸan gözünü globale diken Türk markaları…bugün onların Dünya markası olma yolculuklarını izliyoruz..Peki nasıl baÅŸardılar? OÄŸuz Holding CEO’su Enes Örer moderatörlüÄŸünde düzenlenen panelde konuÅŸmacılar Anadolu’da baÅŸlayan baÅŸarılarını yurtdışına taşıma hikayelerini anlattı.

toplu.JPG

Nazan Eke /Alyalina Yönetim Kurulu BaÅŸkanı

"On yıl önce eÅŸimin ÅŸirketinde çörek otuyla baÅŸladı sevdamız ve Türki Cumhuriyetler'deki yoÄŸun taleple Rusya'dan Özbekistan'a kadar ihracatımız ilerledi.

BeÅŸ, altı yıl önce, tam pandemi öncesinde, çörek otlu kozmetik ve bitkisel ürünler için kendi ÅŸirketimi kurmaya karar verdim. Åžu anda 320 çeÅŸit ürünümüzle 7 ülkedeki ÅŸirketlerimle faaliyet gösteriyoruz. Kozmetikten gıda takviyesine, içecekten ve temizlik ürünlerine kadar çeÅŸitlendik. Biz doÄŸrudan satış sektöründeyiz ve ürün memnuniyeti bizi yurt dışına taşıdı. Talebe göre hareket ediyoruz ve ÅŸu an 7-8 ülkede 350 bin distribütörümüz var. DoÄŸrudan satış sektörü, özellikle ev hanımları için çok ciddi kazanç kapısı, dolayısıyla ekonomi ve istihdama büyük katkı saÄŸlıyor. Cesaret herÅŸeyin ötesinde cesur davranarak, eÅŸimden aldığım destekle ve hayallerimin peÅŸinden koÅŸarak Alyalina'yı kurdum.

nazan eke.JPG

2026 hedefimizde Uzak DoÄŸu ve Afrika var, ayrıca Avrupa'da e-ticaret anlaÅŸmaları yapmak üzereyiz. ÖnceliÄŸimiz, dokunabildiÄŸimiz ve konuÅŸabildiÄŸimiz insanlarla iÅŸ kurmak olan doÄŸrudan satış olsa da, ülkelere göre e-ticaret alternatifini de kullanacağız."

nalan kurt.JPG

Nalan Kurt/NLK Soft Yönetim Kurulu BaÅŸkanı

"Gaziantep merkezli bir yazılım ÅŸirketi olarak 19. yılımızı kutladık, ÅŸimdi 20. yıl hazırlıkları yapıyoruz. E-ticaret, e-ihracat ve yapay zeka alanlarında çalışıyoruz. Dünya dönüÅŸüyor ve internet sayesinde birçok ÅŸey mümkün. Türkiye'de ticaret hacmi artarken, yurt dışıyla kıyaslandığında büyük bir pazar boÅŸluÄŸu var; buradan çok güzel fırsatlar yakalıyoruz. Gaziantep'te baÅŸladık, sonra İstanbul ve İngiltere'ye yayıldık. Teknoloji çok hızlı geliÅŸiyor, bu yüzden sürekli koÅŸmak zorundayız. İş ortaklarımızla birlikte 15 ülkeyle çalışıyor, stratejiler geliÅŸtiriyoruz. 

 Ä°nternet, Gaziantep'ten Amerika veya İngiltere'ye hizmet vermemizi saÄŸlıyor. Platformlar, dünyaya açılmamız ve insanlarla tanışmamız için çok önemli. İngiltere'den oturum alıp o tarafa doÄŸru ilerliyor, online eÄŸitimler veriyor ve çeÅŸitli kurumlarla projeler yapıyoruz. Ben bir yazılımcı olarak teknik kısma da hakimim. Üniversitedeyken çalışmaya baÅŸlamak bana çok katkı saÄŸladı. Åžirketimizde X, Y ve Z kuÅŸağı bir arada çalışıyor, bu özel ve anlamlı bir karışım oluÅŸturuyor. Özellikle Z kuÅŸağı anlam ve ilham peÅŸinde, parayla çalışmıyor; onlara kendilerini gerçekleÅŸtirme fırsatı verince daha iyi bir yol kuruyoruz. Teknoloji sektöründe coÄŸrafyanın önemi kalmıyor. Yapay zeka çağındayız ve gençler bu alana hakim. Åžu anda herkese e-ihracata odaklanmasını tavsiye ederim fırsatlar varken çünkü gelecekte pazar yerlerinde yer almak zorlaÅŸacak."

MUSTAFA KÜRLEK / Köklü Zeytincilik Y.K. BaÅŸkanı

"Ayvalık Köklü ZeytinyaÄŸları'nın 4. kuÅŸak temsilcisiyim. Balıkesir Ayvalık'ta, ailemizden gelen zeytincilik mesleÄŸini dört kuÅŸaktır, yüzyılı aÅŸkın süredir sürdürüyoruz; uluslararası ödüllere sahibiz ve zeytinyağımızı 25 ülkeye ihraç ediyoruz.

Zeytinyağı milli ürünümüz ve en önemli ihracat kalemlerimizden biri. En önemlisi de geliri doÄŸrudan çiftçinin cebine giriyor. Ticaret Bakanlığı'nın dönem dönem kısıtlamaları oldu, özellikle dökme ihracatında ambalajlı ürün adı altında yine dökme ihracatı yapılması gibi süreçler yaÅŸandı.

Hepimiz katma deÄŸerli ambalajlı ihracat istiyoruz ancak yurt dışından gelen talepler maalesef genellikle dökme üzerine. Bu sorunun, 10-15 yıllık uzun süreli sektör çalışmaları ve ambalajlı ihracata yönelik yatırımlarla düzeleceÄŸini düÅŸünüyorum.

mustafa kürlek.JPG

Ambalajlı zeytinyağında destekleme ve 80 kuruÅŸ bandındaki zeytinyağı destekleme priminin İspanya'daki 65 cent seviyesine çıkarılması taleplerimiz var. Ayrıca Avrupa pazarındaki 1.14 Euro'luk AB vergisi bizi maliyet olarak yukarıda bırakıyor; AB ihracatına destek sunulması ihracatı artıracaktır. Fiyat farklarından dolayı zeytinyağı ihracatı zor bir iÅŸ. İspanya'nın 4.4 Euro'suna karşılık Türkiye'nin 5.3 Euro'luk ortalama fiyatı nedeniyle 10 yıllık müÅŸteriyi kaybedebiliyoruz. Yüzde 31 gümrük vergisi ve yüksek maliyetler ithalatı engelliyor. İhracata dayalı ithalatta yani dahilde iÅŸleme rejimine izin verilmesi, hem çiftçimizin ürününü paraya dönüÅŸtürecek hem de pazarlarımızı koruyacaktır.

KuÅŸaklar arası çatışmayı aÅŸmamızda aile eÄŸitimi, büyüklerin sorumluluÄŸu devretmesi ve kurumsallaÅŸma çok önemli faktörler oldu. Ayvalık, dünyanın en iyi zeytinyağı lokasyonlarından biri; biz de 300 yıllık taÅŸ deÄŸirmenlerini modern teknolojiyle birleÅŸtirerek geleneksel ve kaliteli üretim yapıyoruz. Önümüzdeki ay Güney Kore'de ilk yurt dışı satış maÄŸazamızı açıyoruz ve 5 yıllık süreçte 3-4 adet yurt dışı maÄŸazası hedefliyoruz. Zeytin reçeli, zeytin lokumu, zeytinli Türk kahvesi, zeytin kolonyası gibi inovatif ürünlerimize zeytinli grisini, zeytinli ekmek, zeytinli un gibi yenilerini ekleyerek Ar-Ge çalışmalarımızı sürdüreceÄŸiz. Zeytinin çekirdeÄŸinden yağına her zerresi gıdaya ve kullanıma sunulabilen mübarek bir meyve."

enes örer.JPG

ENES ÖRER / OÄŸuz Holding CEO’su

Son dönemde içecek sektöründe yatırımlarını artıran OÄŸuz Holding “yerli ve milli marka” vurgusuyla dikkat çekiyor. Åžirketin  Türkiye’deki yükseliÅŸini bölgesel pazarlara taşımayı hedeflediklerini söyleyen OÄŸuz Holding CEO’su Enes Örer, “Yeni yatırımlar yaptık. Sektör de yapıyor. Ürünlerimizi geliÅŸtiriyor, yenilikçi ve inovatif ürünler ile son tüketicilerimizin ve iÅŸ ortaklarımızın takdirini kazanıyoruz. Yerli ve millî bir firma olarak bu sektörde yeni ufuklara yelken açıyoruz. Dünyanın 106 ülkesine ihracat gerçekleÅŸtiriyoruz. Bu, ülke ekonomisine ve Türkiye’nin marka deÄŸerine müthiÅŸ bir katkıdır. 2025 yılı sonuna kadar bu rakamı 110 ülkeye taşımayı hedefliyoruz.

Son dönemde içecek sektörüne yatırım yapan yerli ve milli bir markayız. Önümüzdeki dönemde Türkiye pazarındaki gücümüzü bütün dünyaya da taşıyacağız. Bir önceki yıla göre gazlı içecek sektöründeki pazar payımız 4 kat artmış durumda, önümüzdeki sene bu dört katın üstüne iki kat büyüme hedefliyoruz. Yani hedefimiz bölgenin en iyi içecek markaları arasında yer almak olacak.”

​Güvenilir gıda yalnızca kalite deÄŸil, üreticiden tüketiciye uzanan
bir vicdan meselesidir

toplu.JPG

Hepsi köklü markalar, köklerini profesyonel yönetim kültürü ile güçlendiren dünyaya ürün satanlar. Biz de onlardan ilham alarak “80 Günde Devri Âlem”  yapanlar dedik ve markalarının dünyadaki yolculuÄŸunu öÄŸrenmek için onları bir araya getirdik. ModeratörlüÄŸünü usta iletiÅŸimci

Fügen Toksü’nün yaptığı “80 Günde Devri Âlem” panelinde bakın neler anlatmışlar.

Fügen Toksü

Güvenilir Ürün Zirvesi kapsamında düzenlenen “80 Günde Devri Âlem” panelinde, Reis Gıda, Muratbey Gıda, Ulusal Fındık Konseyi ve Mutlu Makarna temsilcileri bir araya gelerek markalaÅŸma, sürdürülebilir üretim ve ihracatta yerli markaların küresel baÅŸarısını deÄŸerlendirdi. KonuÅŸmacılar; kadın kooperatiflerinden dijital tarıma, yapay zekâdan yeÅŸil enerjiye kadar uzanan yenilikçi uygulamaların Türkiye’nin üretim gücünü artırdığını vurguladı. Katılımcılar, güvenilir gıdanın yalnızca kalite deÄŸil, üreticiden tüketiciye uzanan bir vicdan meselesi olduÄŸunu belirterek; yerli üretimin, markalaÅŸmanın ve teknolojik dönüÅŸümün Türkiye’nin tarımsal geleceÄŸinde belirleyici rol oynayacağı mesajını verdi.

Işılay Reis- Reis Gıda Yönetim Kurulu Üyesi

2025 yılında Ar-Ge çalışmalarımız sonucu bitkisel proteinli, vegan ve glutensiz unlarımızı, nohut, mercimek ve karabuÄŸday unlarını ürettik. Türkiye’nin geleneksel lezzetlerini dünya sofralarına taşıyoruz; ÅŸu anda 4 kıtada 26 ülkeye ihracat yapıyoruz. Amerika, Hollanda, Almanya, Fransa ve İtalya gibi ülkelere ürünlerimizi ulaÅŸtırıyoruz. E-ihracat da bizim için çok önemli; Amazon gibi platformlarla çalışıyoruz. 2020 yılından beri ‘Reis Bakliyat Köyleri’ projesiyle tarladan sofraya izlenebilirliÄŸi saÄŸlıyoruz. Kadın kooperatifleriyle üretim yapıyor, gençleri tarıma dahil ederek dijitalleÅŸmeyi ön planda tutuyoruz. Yapay zeka teknolojileriyle tarım yapmaya baÅŸladık ve ülkemize kırmızı fasulyeyi kazandırdık.

Sertifikalı tohum üretimiyle su kaynaklarını verimli kullanmaya özen gösteriyoruz.

OECD ve FAO’nun raporuna göre bakliyat üretiminin önümüzdeki on yılda yüz bir milyon tondan yüz yirmi altı milyon tona ulaÅŸması bekleniyor. Türkiye olarak bereketli topraklarımızın kıymetini bilirsek bu artışı ihracatta da saÄŸlayabiliriz. 2025 yılı TÜİK verilerine göre hububat ve bakliyat sektörümüzün ihracatı sekiz milyar altmış üç milyon dolar seviyesinde, bu da yüzde 4.2 oranında bir artış anlamına geliyor. Ülkemiz markalarının geleceÄŸi çok açık, elimizdekini kıymetli bilmemiz gerekiyor.”

necmi erol.JPG

Necmi Erol Muratbey YK. Başkanı

“Aileden peynirciyiz. Bizim önümüzdeki kuÅŸak altmışlı yıllarda mandıra dediÄŸimiz sezonluk iÅŸletmelerle üretime baÅŸlamış. 1980 itibariyle kardeÅŸimle birlikte yürümeye baÅŸladık, kırk beÅŸ yıllık bir ortaklığımız var. Üçüncü kuÅŸaÄŸa iÅŸleri önemli ölçüde devrettik, her ÅŸeyin temeli saygı. Biz kırk beÅŸ yıldır Muratbey markasıyla üretim yapan bir firmayız. Asıl eÄŸitimim İTÜ Elektrik MühendisliÄŸi ama farklı bir ÅŸey yapma arzusuyla sektörde hem üretim teknolojileri hem de ürün çeÅŸitliliÄŸi konusunda Türkiye’ye çok ÅŸey kattığımıza inanıyorum. Peynir her gün icat edilecek bir ürün deÄŸil ama biz sütü farklı ÅŸekillerde deÄŸerlendirerek yenilikçi ürünler geliÅŸtirdik. Bünyemizde makine ve gıda Ar-Ge ekiplerimiz var, iÅŸimizi seviyoruz ve iÅŸimizi güzel yapmaya çalışıyoruz. Ürünlerimiz hem yurt içinde hem yurt dışında tüketiliyor, tüketicilerimizin bize duyduÄŸu güven bizi mutlu ediyor.

Hayvancılık Türkiye’nin kanayan yarası. Bu insanlar yedi gün yirmi dört saat çalışıyor ama hak ettikleri kazancı alamıyorlar. Köylünün yaÅŸam koÅŸullarını iyileÅŸtirmemiz, onları topraÄŸa baÄŸlamamız gerekiyor. Süt için tavan fiyat var ama neden domates, mercimek için olmasın? Pandemiyle birlikte gıda ihracatı durdu, kuraklık arttı, barajlarda su azaldı. Üretimi sürdürebilmek ve gıda güvenliÄŸini saÄŸlamak için üreticiyi desteklemeliyiz. Cumhuriyeti kuranlar köy enstitüleriyle insanları eÄŸitmiÅŸ, toprakla baÄŸ kurmalarını saÄŸlamışlardı. Bugün ise yüzde sekseni ÅŸehirlerde yaÅŸayan, üreten deÄŸil tüketen bir toplum haline geldik. Umarım yetkililer bu söylediklerimi dikkate alır.”

Cem Şenocak /Ulusal Fındık Konseyi Başkanı

“Biz Åženocak olarak güvenli gıdayı yalnızca bir hedef deÄŸil, topluma ve doÄŸaya karşı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Temelleri 1953 yılında atılan firmamız, birinci, ikinci ve üçüncü kuÅŸak olarak 2017’ye kadar birlikte devam etti. Babamın vefatından sonra iki ve üçüncü kuÅŸak olarak, yıllardır bizimle çalışan vefalı ekip arkadaÅŸlarımızla yolumuza saÄŸlam adımlarla devam ediyoruz. Karadeniz bölgesinin en önemli geçim kaynağı olan fındık, ülkemizin en deÄŸerli tarım ürünlerinden biridir. Biz bu ürünü dünyanın farklı noktalarına güvenle ulaÅŸtırabilmek için üreticiden tüketiciye uzanan tüm zinciri titizlikle yönetiyoruz. Üreticilerimizle el ele sürdürülebilir tarım prensipleriyle çalışıyor, toprak saÄŸlığını, çevreyi ve insan emeÄŸini koruyarak güvenilir gıdayı tesislerimizde uluslararası standartlarda üretiyoruz.

Ulusal Fındık Konseyi’nde en çok önemsediÄŸim konu üreticinin üretmesi.

Ancak maliyetlerin artması ve mirasla bölünmeler nedeniyle özellikle DoÄŸu Karadeniz’deki meyilli arazilerde üretici geçinemez durumda. Türkiye’nin üçte ikisi bu yapıdadır ve makineli tarım yapamıyor. Düz ovalarda ise verim yüksek, üreticiler diÄŸer ürünlerden vazgeçip fındığa yöneliyor. Bu iki üretici arasında büyük bir gelir farkı var; meyilli arazide üretici yılda 20-30 bin lira kazanırken, düz ovada 500 bin ila 1 milyon lira gelir elde ediliyor. Dünyada ise rakiplerimiz çok hızlı büyüyor. Hatalı politikalar nedeniyle Türkiye’nin yüzde 85 olan pazar payı yüzde 60’lara kadar düÅŸtü. Bir diÄŸer konu ise Kahverengi kokarcalar, kahverengi kokarcaları biz ilk 2015’te gördük Gürcistan’da sonrasında 2023’te Ordu’da görüldü. Bu zararla ilgili çalışmalarımız var özellikle Ordu’da çok hızlı bir ÅŸekilde çalışmalarımız mevcut ama bu 5-10 yılda bitecek bir konu deÄŸil, topyekûn mücadele edilmesi gerekiyor.”

Abdülkadir KülahçıoÄŸlu - Mutlu Makarna Genel Koordinatörü

1970 yılında kurulan Mutlu Makarna, tamamen yerli sermayeyle faaliyet gösteren, Türkiye’nin lider ve en büyük makarna ihracatçısıdır. İSO sıralamasında 134. sırada yer alsa da gıda sektöründe Türkiye’nin 29. büyük ÅŸirketidir ve dünyanın ilk on makarna üreticisi arasında bulunur. Günlük 3500 ton buÄŸday kırma kapasitesiyle makarna, irmik ve un üretimi yapan firma; Gaziantep’te iki, TekirdaÄŸ’da bir fabrikayla üretim gerçekleÅŸtirmektedir.

Çevreye duyarlı üretim anlayışıyla 45 megawatt kurulu güce sahip temiz enerji projesiyle yeÅŸil dönüÅŸüme katkı sunan Mutlu Makarna, BRC, FSC, ISO gibi uluslararası standartlarda üretim yapmaktadır. 

“Mutlu makarna yaparsa iyisini yapar” mottosuyla çalışmalarını sürdüren firma, Türkiye’de tarımsal üretimle tarımsal sanayinin paralel geliÅŸmediÄŸini vurgulamakta; 2002’de 50 bin ton olan makarna ihracatının 1 milyon 450 bin tona çıkmasına raÄŸmen buÄŸday üretiminde aynı artışın görülmediÄŸine dikkat çekmektedir. Un ihracatında dünya lideri, makarnada ise ikinci sırada olan Türkiye’nin önündeki en büyük engel, Avrupa BirliÄŸi’nin uyguladığı 20 bin tonluk kota ve ABD pazarındaki eski vergi düzenlemeleridir. Afrika’da da gümrük birlikleri nedeniyle ihracatta zorluklar yaÅŸanmasına raÄŸmen Mutlu Makarna pazar çeÅŸitliliÄŸini artırmak için yoÄŸun çaba göstermektedir.

Ekonomiye yön verenlerden gıda sektörüne altın öÄŸütler

resim 1_edited.jpg

Zirve bu yıl da önemli deneyim paylaşımlarına ev sahipliÄŸi yaptı. İş dünyasının önde gelen isimlerini, yatırımcıları ve akademisyenleri bir araya getiren zirvenin öne çıkan oturumlarından biri de “Türk ürünleri ile Dünya’da yolculuk; Ekonomiye yöne verenlerden dinleyin” baÅŸlıklı panel oldu.

ModeratörlüÄŸünü Ekonomi Gazetecisi Mehmet UluÄŸtürkan’ın yaptığı panelde, Gülle Tekstil Yönetim Kurulu BaÅŸkanı İsmail Gülle, YaÅŸar Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Feyhan YaÅŸar ve Nigella Global Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Fatih Eke konuÅŸmacı olarak yer aldı.

​Mustafa Kemal Atatürk’ün “Milli ekonominin temeli tarımdır” sözünü hatırlatarak paneli baÅŸlatan Refleks Gazetesi Genel Yayın Müdürü Mehmet UluÄŸtürkan ‘Atatürk kendi maaşıyla satın aldığı Silifke, Tarsus ve Dörtyol’daki çiftliklerde modern tarım teknikleri geliÅŸtirmiÅŸti. Bu çiftlikleri halka açık hale getirerek tarım reformunu baÅŸlattı. Ölümünden bir yıl önce ise bu çiftlikleri tüm ekipmanlarıyla birlikte hazineye bağışladı. Atatürk’ü 10 yıl daha kaybetmeseydik, kiÅŸi başı gelirimiz bugünkünden birkaç kat fazla olurdu” dedi.

Sürdürülebilirlik gıdadan baÅŸlar; çünkü her ÅŸey topraktan baÅŸlar

RESİM 2.JPG

YaÅŸar Holding’in gıda sektörüne 1970’li yıllarda Selçuk YaÅŸar’ın vizyoner önderliÄŸiyle adım attığını belirten YaÅŸar Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Feyhan YaÅŸar, Türkiye’nin o dönemde büyük bir potansiyele sahip olmasına raÄŸmen stratejik eksiklikleri bulunduÄŸunu söyledi. Bugün ise gıda sektörünün önemli bir aÅŸama kaydettiÄŸini belirten YaÅŸar, sektörün geleceÄŸini “sürdürülebilirlik, verimlilik ve kaynak yönetimi” baÅŸlıklarıyla özetledi.

​“Sektörümüzde en kritik konulardan biri su ve enerji tüketimi. Bu nedenle verimlilik artışı ve sürdürülebilir üretim, tüm paydaÅŸların ortak gündemi olmalı” diyen YaÅŸar, gıda israfına da dikkat çekti. Avrupa BirliÄŸi’nde olduÄŸu gibi Türkiye’de de üretim fazlasının biyoyakıta veya atığa dönüÅŸtüÄŸünü belirterek, atık yönetimi ve Ar-Ge yatırımlarının önemine vurgu yaptı.

“Sürdürülebilirlik gıdadan baÅŸlar; çünkü her ÅŸey topraktan baÅŸlar” diyen YaÅŸar, gençlerin tarım ve gıda teknolojileriyle ilgilenmesini teÅŸvik eden politikaların önemine dikkat çekti.

Her sektörün bir yükselme, duraÄŸanlaÅŸma ve yeniden yapılanma dönemi vardır

RESİM 3.JPG

Tekstil sektöründeki son durgunluk hakkında ise, “Bu düÅŸüÅŸ bir çöküÅŸ deÄŸil, geçici bir dengelenmedir. 100 yıllık birikimi olan bir sektör kısa sürede toparlanır” deÄŸerlendirmesinde bulundu. Gülle, “Her sektörün bir yükselme, duraÄŸanlaÅŸma ve yeniden yapılanma dönemi vardır. Tekstil ÅŸu anda yeniden yapılanma sürecinde” dedi.

Anadolu’nun çörek otunu Dünya markası yaptık

RESİM 4.JPG

GiriÅŸimcilik hikâyesini çörek otu bitkisiyle baÅŸlattığını belirten Nigella Global Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Fatih Eke, bu kadim Anadolu bitkisinin potansiyelini dünyaya tanıtma sürecini anlattı.

Evde çörek otu yağı sıkarak baÅŸladığı yolculuÄŸun zamanla inovatif ürün geliÅŸtirmeye dönüÅŸtüÄŸünü, kahveyle çörek otunu harmanlayarak yeni bir tüketim alışkanlığı yarattığını belirten Fatih Eke, “Pandemi döneminde çörek otunun sadece bir baharat deÄŸil, bir saÄŸlık destek ürünü olduÄŸunu göstermek istedik. Üçüncü ayda 1 milyon dolar ciroya ulaÅŸtık.

Çörek otu deyip geçmeyin yapılan bilimsel araÅŸtırmalar 14 bin kanser hastası üzerinde olumlu veriler elde edildiÄŸini gösteriyor. Endemik bitkilerden katma deÄŸerli ürünler üretmek Türkiye için büyük bir fırsat. Biz, Anadolu’nun ÅŸifasını Dünya’ya ulaÅŸtırıyor ve uluslararası arenada ülkemizi temsil etmekten gurur duyuyoruz.’’ diye konuÅŸtu.

Gençlerin tarımı terk etmemesi gerektiÄŸini vurgulayan Fatih Eke, “Çiftçilik gariban mesleÄŸi deÄŸildir. Gençler tarımda geleceÄŸini görebilmeli. Türkiye hazinenin üstünde oturuyor ama aç geziyor bunu deÄŸiÅŸtirmek için daha çok çalışmalıyız. Türkiye’nin geleceÄŸi, toprağına ve üreticisine sahip çıkmakla mümkün olacak.” ifadelerini kullandı.

Güvenilir Ürün Platformu iÅŸte bu ürünlere ulaÅŸmak için kurulmuÅŸ bir ortak akıl platformudur. Toplumsal duyarlılığı yüksek isimlerin yer aldığı bu sivil giriÅŸimde en önemli amaç, tüketicinin birebir kullandığı ya da aldığı tüm ürün ve hizmetler konusunda toplumu bilgilendirmek, araÅŸtırmalar yapmak ve projeler üretmektir.

Tüm Hakları Saklıdır. KVKK Aydınlatma Metni

bottom of page